6 Eylül 2009 Pazar

Aydıncık Sahili (Kefaloz)


  Gökçeada Merkez'den Ada'nın güneydoğusundaki Eşelek tarafına doğru gidince varabildiğiniz bir plaj Aydıncık plajı. Gündüz vakti Merkez'den kalkan minibüsler buraya gitmekle beraber hareket rahatlığı açısından aracınızla birlikte gitmeniz yeğdir bence. Kendi aracınızla gidiyorsanız Zeytinli yoluna doğru yöneldiğinizde Merkez'in hemen çıkışında sola bir sapak bulunuyor, bu sapaktan saptığınızda Eşelek Yoluna girip 10 km sonra Eşelek'e varıyorsunuz.

  Çoğunlukla yabancı turistler, özellikle de Bulgarlar tarafından tercih ediliyor Aydıncık plajı. İyi rüzgar alan bir yer de olduğu için rüzgar sörfü (windsurf) ve uçurtma sörfü (kitesurf) yapmak amacıyla gelen çok oluyor.


Kiraladığımız arabayla Uçurtma Sörfü yapılan koya giderken..

  Aydıncık plajı diyince aslında iki plajdan söz edebiliriz. Biri daha çok uçurtma sörfü yapanların takıldığı Aydıncık Burnu ile ada arasında kalan koy. Bu koya direk Eşelek Köyü'nün sonundaki yol ayrımından dümdüz giderek varabilirsiniz. (Bu koyun bulunduğu burun Adanın en güneydoğusundaki burun, daha detay için blog'un altındaki Gökçeada haritasına göz atabilirsiniz.) Diğer plaj ise köyü geçtikten sonra yola devam edip, Tuz gölü'nün yanından devam edildiğinde karşımıza çıkan plaj. Her iki kısım da kumlu bir plaja sahip, ama rüzgar ve uçurtma sörfü yapılan koyda denize girmeye pek imkan bulamayabiliyorsunuz (rüzgar, dalgalar ve sörfçülerden dolayı denizde yüzecek yer bulamama gibi sorunlar yüzünden..)

Uçurtma Sörfü yapanlar..

  Sırf uçurtma sörfü yapanları seyretmek için bile bu koya uğranabilir bence.. Yeteri kadar seyredip özendiyseniz, Aydıncık plajında rüzgar ve uçurtma sörfü okullarının da bulunduğu sahile yol almanın vakti gelmiştir diyebiliriz. (Uçurtma sörfü ile ilgili yazı biraz aşağıda..)

  Koya girdiğiniz toprak yoldan geri dönüp Eşelek Köyüne geldiğinizde bu kez sapmadığınız yola saparsanız Aydıncık sahiline doğru yol almış olacaksınız. Tabi sahile gelmeden önce adanın %1'ini kaplayan Tuz Gölü sizi karşılayacak.

Tuz

Gökçeada Tuz Golü

  Sörf okulunun hemen karşısında, üzerinde yürüyerek ilerleyebildiğiniz bir göl bu Tuz Gölü.. Çamurunun faydalı olduğu söylenmekte, her Tuz Gölü'nde söylendiği gibi :) Derinin üzerini mineralle kaplamak üzerinden bilimsel olarak açıklanabilir belki ama ben daha üzerindeyken kıllandım "vıcık vıcık çamur yahu bu" dedim, o yüzden beni pek açmadı. Okay'la Hülya'nın anlattıklarına göre bütün vücutlarını çamura buladıktan sonra denize bir an önce ulaşmanın yolunu aramışlar, mineralli çamur kuruyunca üstlerinde güneşin de etkisiyle, acıtmaya başlamış doğal olarak =) Ha bir de kükürt tabi, kokuyor çok fena.. Plajdan ayrılırken hemen kalacağımız yeri ayarlayalım da bir banyo yapın diye tutturdum bizimkilere.. :)

Tuz Gölüne rağbet çok..

Aydıncık Sahili'nden devam

  Tuz Gölü'ne gelmeden önce sahile varıyorsunuz. Sahilde bir kaç tesis görebilirsiniz. Şezlonglar ve nispeten az sayıda şemsiyeler var. Kiralananları da kiralanmayanları da.. Kiralamak demişken rüzgar sörfü için rüzgar sörfü tahtası(board) da kiralayabiliyorsunuz. Kiralayanlar arasında tek kelime Türkçe bilmeyen Bulgarlar da var :) Gerçi bir tesiste Bulgar sörf hocasını beklemek pek işimize gelmediği için diğer tesise gittik, beklemediğimiz hoca belki Türkçe biliyordur ama en son gittiğimiz tesisteki adamın "Belediye" dışında pek Türkçe bildiğini söyleyemeyiz herhalde :)

  Okay'ın daha önce rüzgar sörfüyle uğraşmışlığı var, o yüzden board kiralamak istedi. "Tek kelime Türkçe konuşmayan" Bulgar'dan kiraladık biz de (saati 20 tl'ye kiralıyordu, öbür tesiste 25'ti.)

  Board kiralayabilmek için daha önce sörf yapıp yapmadığınız soruluyor size. Hangi bölgede yaptığınızı da soruyorlar. (Enez'i Bulgar abi'ye anlatabilmek için çok uğraştık, sonra boşver dedi zaten =) ) İkna sürecini başarıyla atlatırsanız nasihat kısmı başlıyor. Rüzgara göre nelere dikkat etmeniz gerektiğinden bahsediyor Bulgar abi. Fazla açılırsanız ve geri dönemezseniz sizi botla alacağını ama sahile döndüğünüzde de 40 tl'nizi alacağını söylüyor. Anlaşırsanız yelken ve board seçmeye başlıyorsunuz.

  Tavsiyem, eğer bir kaç kere kiralama şansınız varsa 4.4, 4.5liklerle rüzgarı tanımanız ve kendinize güveniyorsanız sonra 6.5, 6.6lıklara el atmanız. Okay'ın dediğine göre rüzgar oldukça kuvvetli (Bir Alaçatı kadar mıdır, bilemiyciğim ama :p) iki gidip geldikten sonra karaya uğrayıp soluklanma ihtiyacı duydu, birasından yudumladı.

Okay on board ;)

  Profesyonel sörfçülerin çoğu kendi boardlarını da alıp geliyorlar Gökçeada'ya zaten. Board muhafaza kutusu olan bir çok karavan görebilirsiniz sağda solda. Tam teçhizat sörf yapmaya gelenler arasında sörfü bir kültür olarak yaşayanlar da gördük. 2-3 yaşlarındaki çocuklarına sırayla bakıp sörf yapan bir çifti görmek güzeldi :)

  Boardların enleri de çok geniş bu arada. 1-1.5 hatta belki 2 m. boyunda eni olan boardlar var.

  Sahil boyunca sörf okulları da bulunmakta. Ama internet üzerinden iletişim konusunda biraz ilkel kalmışlar sanırım, o yüzden elle tutulur bir adres veremiyorum. Basit bir kaç google aramasıyla bir kaç adrese ulaşabiliyorsunuz, telefonla arayıp bilgi almak yararlı olabilir. (Facebook'ta aramak Google'da aramaktan daha yararlı da olabilir belki =) ) Ne yazık ki sörf okulları hakkında yazabileceklerim ancak bu kadar.

Uçurtma Sörfü

  Youtube'da kitesurf diye arattığınızda bir çok video seyretmeniz mümkün. Yamaç paraşütüne benzeyen bir aparata ip bağlanıyor. Bu ipin ucundaki sopayı jetski dümeni gibi tutuyorsunuz. Bir başka ip de emniyet kemeri halini alıp gövdenize bağlanıyor. Board'a da ayaklarınızı sabitliyorsunuz (birebir sabitlemek değil tabi, herhangi bir düşme anında board'dan kurtulabileceğinizi şekilde sabitlemek.) Daha detaylı bilgi için kitesurfing wikipedia makalesini tavsiye ederim.

  Eğer öğrenmek istiyorsanız 10 saatlik bir kursu 550 tl'ye verip de öğreten Bulgar hocalar mevcut :) (Tabi dil problemini aşmanız gerekiyor yine) İki aşamadan oluşuyor bu kurslar, öncelikle uçurtmanın kontrolünü öğrendiğiniz aşama, ki bu aşama yerde oluyor. Diğer aşamada ise denizde pratik yapmaya başlıyorsunuz. Tabi tecrübeniz ve elinizin yatkınlığına göre 10 saatten daha kısa bir sürede de öğrenmeniz mümkünmüş, size kalmış. Üst gövde çalıştıysanız, rüzgar sörfü ve/veya kayak yaptıysanız, bunlar öğrenmek için artılarmış.

Aydıncık Plajı ile ilgili son ayrıntı:

  Aydıncık plajıyla ilgili yazıma son vermeden önce atlamak istemediğim son bir ayrıntı var :) Bulgar Kızları.. Yok, herhangi bir abazanlık söz konusu değil :) Ciddi bir şekilde gözünüze çarpıyor Bulgar aplalar. Birçoğu manken gibi ve sahildeki kadınların bel ölçülerinden Türk mü Bulgar mı olduklarını anlayabiliyorsunuz.(swh) İçinizden "seneye Bulgarca öğrenip de gelicem" diye geçiriyor olabilirsiniz bile :) (cinsiyetten bağımsız kuruyorum bu cümleyi, kadınsanız da aynı şeyi düşünüyor olabilirsiniz yani.. Gerisini siz düşünün =) )

  Tabi Gökçeada özelinde hatta Aydıncık sahili özelinde konuşuyorum. Gereksiz bir Türk Kızları - Bulgar Kızları sidik yarışı yaratmak değil niyetim. Ayrıca yazar burada Türk erkeklerine de sesleniyor: "Aman abi, istisnalar kaideyi bozmasa da dönüp dolaşıp geleceğimiz yer yine kürkçü dükkanı.. Tamam, Bulgar aplalar taş, ama birilerini de kızdırmamak lazım :p" deyip de bitiriyorum bu yazıyı da ;)



Hiç yorum yok: