5 Eylül 2009 Cumartesi

Büyük Pazarlık ya da esnafın korkulu rüyası Okay!!..


Okay'ın Garsonla yaptığı pazarlık ve genel olarak Garson hakkında Hülya'nın düşünceleri

  ..."Patron" olan Okay'a pazarlığı bıraktık. zaten isteklerimiz minimumdu = rakı + balık + muhabbet. Pazarlık için herşey hazırdı: Balığa bakan 3 kişi + garson. Gerçi büyük bir sorunumuz vardı; Okay açtı!. (Serdar'dan ekleme: Okay bunu ilk okuduğunda Allah allah, sanki bir tek ben açtım diye söylendi.. Sanırım söylenmekte haklıydı da :p ) O yüzden olabildiğince hızlı bir şekilde pazarlığı yaptık, o kadar hızlı oldu ki garsonun bile kafası karıştı; masamıza oturduktan sonra Biz nasıl anlaştık? sorusunun üzerine genel tekrar aldık. Son Not: Balık harbi güzeldi! =-)

ve balık gelir..

  Hülya'nın yorumu böyleydi. Okay gerçekten esnaf düşmanı bir adam, şuursuzca dalıyor pazarlığa :) Başka pazarlık maceraları da mevcut.. Pazarlık yaparken Okay'ın kaç kaplan gücünde olduğunu daha iyi anlatmak için ödediğimiz miktardan bahsedeyim: Bir büyük rakı, 4 çeşit meze ve bize yetecek büyüklükte (3 kişilik) bir çipura için 110 tl ödedik; bize söylenen miktar ise 170li bir şeydi. Okay için 3 kere, sağol sağol sağol :p

  Balığın olduğu yerde kedi olmaz mıydı, olurdu elbette; çipura'dan geriye kalanları onlara dağıtmaya başladık, İftar Çadırı görmüş gibi sevindi garibanlar.. Ama bir tanesi vardı ki Orhan Gencebay edasıyla oturuyor, tabiri caizse racon kesiyordu. Buyrun siz bakın:

  Bir göz de kısılmış Hayko misali, biz kafamız güzel diye hariçten kedi görüyoruz zannettik ama zaten bir büyük üflemez bile bize; yine de fotoğrafını çektik de kedinin varlığına inandık.. Şuna bakın yav, the cat: sarah connor chronicles allahıma..

Ertesi sabah kahvaltı: Ecem Kahvaltı ve Yemek Salonu


Hoşgeldiniz yazısından geldiyseniz, O yazıya geri dönmek için ise buraya..


Hiç yorum yok: