5 Eylül 2009 Cumartesi

Kaleköy'de İçmek


  Kaleköy, Yeni Bademli'ye yürüyüş mesafesinde içinde kayık limanını da barındıran köyü Gökçeada'nın. Hatta Niye iki ayrı köy yapmışlar ki? diye de soruyorsunuz ne kadar yakın olduklarını görünce. Nedeni basit aslında, Kaleköy (Rumca adıyla Castro) içine Kaleyi de alan(Castro, Kale demek zaten) eski bir Rum Köyü.. Ada bizim elimize geçtikten sonra devletimiz de Adanın Türkleştirilmesi v.b. gibi amaçlarla Rum köyüyle dip dibe olacak şekilde Yeni Bademli'yi kuruyor.

  Sahilde bir çok restoran mevcut. İstediğiniz birinde içebilirsiniz. Biz Son Vapur'u tercih ettik. Yanınızda iyi pazarlık yapan bir arkadaşınız varsa gayet güzel bir fiyata kapatabiliyorsunuz. Balıkları kiloyla satıyorlar, mutfağa girip balıklara bakıp pazarlık yapabiliyorsunuz.

Pazarlığın hemen sonrası; balığın öncesi..


  Sahibi İTÜlü bir elektronik mühendisi. "Sıkı zamanlar"da okumuş. 25 sene çalıştıktan sonra da buraya gelip bu mekanı açmış. Adını öğrenemedik kendisinin, sohbet etme imkanımız da pek olmadı. Yaptığımız pazarlığın sonucunu duyunca "ertesi gün de adada olup olmadığımızı" sordu, muhtemelen rövanşı almak isteyecekti :p İşin şakası bir yana, kendisiyle konuşmak isterdik, keza ayrılırken o da aynı dileklerini bizimle paylaştı..

  Restoranın bu kadar reklamını yaptım ama iyi mi kötü mü oldu bilemedim, yarın öbürgün Son Vapur'a giden herkes pazarlık yapmaya kalkarsa kulaklarım çok çınlayacak gibi geliyor bana :)

  Bir ilginç anektod da; içtiğimizin ertesi günü Merkez'de kahvaltı ederken yanımızdan geçti, selamlaştık. Hülya'nın ısrarlarına rağmen adını sormadım, bir dahaki gidişime sorarım artık..

  O kadar pazarlıktan bahsetmişken, başlığı ben atıp sözü Hülya'ya bırakıyorum:


Hiç yorum yok: